Bölgeye gittiğiniz anı düşünün. O ilk andan itibaren neler yaşadınız? Nelere şahit oldunuz? Hiç unutamayacağınız anınız hangisi? Hepimizin gözünde canlandırabileceği gibi anlatır mısınız? Nasıl gittiniz, kiminle gittiniz. Korktuğunuz, üzüldüğünüz ama sizi mutlu eden anınız varsa paylaşır mısınız?
“AFAD tarafından belirlenen bir ekiple gönüllü olarak İstanbul’dan Hatay’a gittik. İlk günün akşamında bölgedeydik. O akşam karanlık nedeniyle şehri tam olarak görmediğimiz için olayın büyüklüğünü çok idrak edemedim. Sabah olduğunda arama kurtarma ekibiyle enkazların olduğu alanlara gittik. Şehrin o halini görünce insan dehşete kapılıyor. İlk gittiğimiz akşam lojistikteydim. İnsanların çaresizliği anlatılabilir gibi değildi. Kendim de 17 Ağustos Gölcük ve 12 Kasım Düzce Depremlerini yaşadım, Karadeniz’deki sel felaketinden etkilendim ama burası onlardan çok farklıydı. O dönemde bulunduğum alanlarda bu derece yıkıntı veya enkaz görmemiştim. Bölgenin belli alanlarında aynı zamanda tanıdıklarım da vardı. Onların çaresizliğine bu denli tanık olmak çok zordu. Spesifik bir an değil ama beni en çok etkileyen anlar kendi yakınları enkazda olduğu hâlde görevli oldukları için bulundukları alanları terk etmeyen itfaiyeci, sağlıkçı veya arama kurtarmacılar, bir de yakınlarını enkaz alanında bekleyen insanlardı. Bekleyiş, acı, umut; hepsi bir arada. Ama o hâlde bile “Çok yoruldunuz” deyip sürekli bir şeyler ikram etmeleri; kaldığımız AFAD binasında birbirini tanımayan bir sürü insanın birbirine yoldaşlığı; sokaklar, caddeler, yıkılan, birbirine giren binalar, yitirilen hayatlar, umutlu bekleyişler…Her şeye rağmen orada olan insanlar, görevliler, çalışanlar…’’
Anonim
